“ÖNDEN GİDEN ATLILAR” OLABİLMEK…
Çoğumuz bu şiiri, ilk kez 4. Türkçe Olimpiyatlarının final gecesinde duymuştuk. Ukraynalı kızımız Elvira; çocuksu tertemiz yüreğiyle öylesine içten okumuştu ki, şiir dalında birinci olmuştu o yıl… Şiirlerin prova aşamasında öğrencilerin fon müziklerini hazırlayan hoca, Elvira’ya da bir müzik teklif etmişti, ancak kızımız bu teklifi kabul etmemiş Ukrayna’daki müzik öğretmeninin hazırladığı müzikle yarışmaya girme hususunda ısrar etmişti. O kadar gönülden istemişti ki müzik heyeti kızımızı kırmamış ve kendi fon müziğiyle katılmasına izin vermişti…

Osman Sarı’nın şiiri, Elvira’nın yorumuyla adeta destanlaşmış, asrımızın Sahabe gönüllü hizmet insanın ruh dünyasının güftesi olmuştu…
Hizmet insanları ; bu şiirde kendilerinden çok şey bulmuşlar, şiir okunurken gözyaşları içerisinde dinlemişlerdi.
Gelin dostlar bu şiirde kendimizden neler bulduğumuzu bir kez daha hatırlamaya çalışalım… Minik tahlil ve yorumlardan sonra da Elvira kızımızı, o günkü gibi en samimi duygularımızla tekrar dinleyelim. Biliyor musunuz sizler hala yollardasınız: İster Yusufiyede, ister gaybubette, isterse de hicret diyarında olun “önden giden atlılar olarak” siz hep Allah’ın dosdoğru yolundasınız inşallah. Ümitsizlik yok, aşkla şevkle yürümek var, hiç durmadan..
ÖNDEN GİDEN ATLILAR
“Allah’ın davasında kazananlardan olmak için; erken kalkıp yola erken koyulmak, önden giden atlı olmak esastır.”
Issız sıcak çölleri
Karşı karlı dağları
Çoktan aşıp gittiler
Kayboldular uzakta
Önden giden atlılar
Ben burada kaldım böyle
“Hakiki Hak yolcuları, hizmet insanları soğuğa-sıcağa şartların ağırlığına bakmadan işlerine devam ederler; bazen çöl bazen de kar-buz düşer nasiplerine, onlar şartlara aldırmadan yollarına devam ederler.”
İşleri aceledir
Çok uzundur yolları
Bense geride kaldım
Yetişemedim size
Önden giden atlılar
Gittiler hep gittiler
“Allah rızasını kazanma ufkunda, hizmet erlerinin her zaman yapacakları mühim işleri vardır. “Bense” ifadesi ise burada nefsi sembolize eder: Her asırda mazeretler ileri sürerek gerilerde kalmış insanlar eksik değildir. Bir yanda nefsin istekleri diğer yanda rıza çizgisinde yol alamamanın vicdanî baskısı; alır verir, sorgularlar hallerini.”
Aştılar kızgın çölü
Toprak tükendi bir gün
Denize ulaştılar
Çektiler dizginleri
Kendileri dursa da
Atlar duramadılar
Çaresiz kalıp birden
At sürdüler denize
Önden giden atlılar
Önlerinde okyanus
Kızgın bir çöl arkada
Asıl içlerindedir
Zaptedilmez bir deniz
Önden giden atlılar
Teknik değişti diye
Bıraktılar atları
Atlarsa bu kıyıda
“Tarık bin Ziyad , İspanya’ya çıkar çıkmaz gemileri yaktırıp ordusuna ‘Arkanızda düşman gibi deniz, önünüzde deniz gibi düşman…’ tarihi sözünü ifade etmiştir…. Tarık bin Ziyad’ın askerleri atlarını geldikleri sahilde bırakmış İspanya’da zaferler elde ederek yeni atlar bulmuş ve hicret yolculuklarına devam etmişlerdir.
Asrımızın sevdalılarının da asıl içlerindedir; zaptedilmez denizler, okyanuslar, aşılmaz dağlar… ve atlar yüreklerinde şahlanır; aşarlar engelleri uçaklarla, gemilerle inşallah.”
Sanki sevgili gibi
Onları beklediler
Günlerce beklediler
Yeri yırtar ayaklar
Göğe fırlar başları
Nerden çıktı bu deniz
Bizi ayıracaklar
Önden giden atlardan
Sevgiliden daha zor
Ayrılmak bu atlardan
Buğulanmış gözlerle
Geri dönüp onları
Gemilere aldılar
“Davaları ve hizmetleri onların sevdalı küheylanlarıydı… Gönüllerini fethettikleri çocukların ve gençlerin boyunları bükük kaldı geride… Onları da yüreklerine koyup hasretleriyle yanarak ayrıldılar sahilden…
Önden giden atlılar
Üç gün duramadılar
Yaptıkları gemide
Karşı kıyıda yeni
Güzel atlar buldular
Yaktılar gemileri
Önden giden atlılar
Vardılar Kurtuba’ya
İnmediler atından
“Önden giden yiğitler; ablalar, ağabeyler gittikleri dünyada da boş duramadılar… hemen el uzatacak , kalplerini açacak yeni yürekler buldular … Gönüllerine düşen ‘bir gün döneriz’ gemilerini yaktılar öncelikle… Her biri kendi Kurtuba’sına ulaştı dönmemecesine bir daha…”
Gülle karşılandılar
Ne güzel atlar bunlar
Bunca yol çiğnediler
Çiçek çiğnemediler
Önden giden atlılar
Önden giden bu atlar
Seni gördüler kalbim
Sahabe atlar bunlar
Dünyanın beklediği
Önden giden atlılar
Önden giden atlılar
“Gittikleri diyarlarda gülle karşılandılar, sizler ne iyi insanlarsınız… iltifatıyla, yürekleri ısındı… Sahabe ruhlu bu insanlar gittikleri ülkelerde bir çiçeğin bile boynunu büktürmediler… Allah’ın bir lütfu olarak kendi kalplerinin berraklığıyla gülümsüyorlar yeni dostlarına ve dünyanın beklediği gül çiğnemeyen, gül yüzlü insanlar oluyorlar inşallah…
Gelin dostlar Ukraynalı Elvira kızımızdan bu duygularla bir kere daha dinleyelim şiirimizi…